Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor.
 - Novels aren't being read as much as they were in the past.
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
 - We learned as much as possible about their culture before visiting them.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
 - He earns three times as much as I do.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
 - My brother eats twice as much as I do.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
 - He earns three times as much as I do.
Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor.
 - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.