Yeşil elmaları yedim.
- Ich aß die grünen Äpfel.
Düşen elmaların tümü domuzlar tarafından yenmişti.
- Alle heruntergefallenen Äpfel waren von den Schweinen gefressen worden.
Ben bir elma yiyorum.
- I am eating an apple.
Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
- I took one, and gave the other apples to my little sister.
I must bite the sour apple.
- Ich muss in den sauren Apfel beißen.
There are some good apples in the basket.
- Es gibt ein paar gute Äpfel im Korb.