Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
 - Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.
Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
 - At last, they purchased freedom with blood.
Kan bağışı için acil bir ihtiyaç var.
 - There is an urgent need for blood donations.
Kan bağışında bulunmadım.
 - I didn't donate blood.
Tom'a kan nakli yapıldı.
 - Tom was given a blood transfusion.
Sadece herhangi bir kan dökme olmasını istemiyorum.
 - I just don't want there to be any bloodshed.
Daha fazla kan dökmek istemedim.
 - I didn't expect more bloodshed.