O, basamakları yavaşça tırmandı.
- He went up the steps slowly.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Tom Mary'yi omuzlarında taşıdı.
- Tom carried Mary on his shoulders.
Onun geniş omuzları vardı.
- He has broad shoulders.
She's wearing high heels.
- Sie trägt hohe Absätze.