O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?
- Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?
O bavul onlarınki değil.
- That suitcase isn't theirs.
Kağıt torbaları tekrar tekrar kullanmalısın.
- You should use the paper bags again and again.
Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Bu poşetleri bagaja koyar mısın?
- Could you put these bags in the trunk?
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
- I only use biodegradable bags.
Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
- I helped carry those bags.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
- He attached a label to the bag.
Tom valizin anahtarını Mary'ye verdiğini hatırlıyor.
- Tom remembers giving Mary the key to the suitcase.
Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.
- After hugging Tom, Mary picked up her suitcase and left.
Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.
- Let's see what you've got in your suitcase.
Biletimi alırken çantama göz kulak ol.
- Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.