Ben o anekdottan çok etkilendim.
 - I was very influenced by that anecdote.
Dedemin anekdotlarını seviyorum.
 - I love my grandfather's anecdotes.
Onun fıkraları hepimizi eğlendirir.
 - Her anecdotes amuse us all.
Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır.
 - My grandfather tells hundreds of anecdotes.
Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır.
 - My grandfather tells hundreds of anecdotes.