Asker mızraklarla ilgili endişeleniyor.
 - The soldier worries about spears.
Onlar bize mızraklar attı.
 - They threw spears at us.
Tom Mary'yi bir zıpkınla vurdu.
 - Tom shot Mary with a speargun.
Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı.
 - Tom stabbed Mary with a spear.