Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?
- Could you put it in a shopping bag for me?
Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.
Ben yalnızca biyobozunur poşet kullanırım.
- I only use biodegradable bags.
Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.
- I think people should stop using disposable shopping bags.
Ona çantamızı taşıttık.
- We got him to carry our bag.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı .
- She was robbed of the handbag that she had bought last week.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Jane'in beş el çantası vardır.
- Jane has five handbags.
Tom'u bir el çantasıyla gördün mü? Tom mu? Hayır, asla.
- Have you ever seen Tom with a handbag? Tom? No, never.