John ona ateş ettiğinde Tom tabancasını Mary'ye doğrultuyordu.
- Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
Tom tabancasını yastığının altına koydu.
- Tom put his pistol under his pillow.
Leyla'nın dingolara karşı tek savunması bir tabancaydı.
- Layla's only defense against the dingos was a handgun.
Fadıl bir tabanca satın aldı.
- Fadil purchased a handgun.