çekmeceler

listen to the pronunciation of çekmeceler
Türkisch - Englisch

Definition von çekmeceler im Türkisch Englisch wörterbuch

çekmece
drawer

I usually toss my loose change into my desk drawer. - Bozuk paramı genellikle masamın çekmecesine atarım.

Tom found the drawer empty. - Tom çekmeceyi boş buldu.

çekmece
small ornamented chest
çekmece
inlet or protected cove (used by small ships)
çekmece
(masa) drawer
çekmece
pigeonhole
çekmece
coffer
Çekmece
kick-out
çekmece
drawer; till
çekmece
bureau

Tom hid his money in a bureau drawer. - Tom parasını büro çekmecesine sakladı.

The bureau drawer has several compartments. - Büro çekmecesinin birçok bölümü var.

Türkisch - Türkisch

Definition von çekmeceler im Türkisch Türkisch wörterbuch

çekmece
Gemilerin barınabilecekleri koy
çekmece
Masa, dolap gibi şeylerin dışarıya çekilen gözü, çekme: "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı."- T. Buğra. İçinde mücevherat veya başka değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık: "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim."- Y. K. Beyatlı
çekmece
Masa, dolap gibi şeylerin dışarıya çekilen gözü, çekme
çekmece
İçinde mücevherat veya başka değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık
çekmece
mücre
çekmece
göz
çekmece
mücüre