I need to pick up the laundry.
- Çamaşırları almam lâzım.
Don't air your dirty laundry in public.
- Kirli çamaşırlarını herkesin önünde havalandırma.
You've left your dirty laundry all over the house.
I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
Tom did a lot of laundry today.
- Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.
Don't wash your dirty linen in public.
- Kirli çamaşırlarını ortaya dökme.
I put the rest of your clothes in the laundry.
- Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
Tom washes clothes at least once a week.
- Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Tom stripped off his dirty clothes and threw them into the washing machine.
- Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
I put the rest of your clothes in the laundry.
- Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
How do you find your washing-machine? Not so bad.
- Çamaşır makineni nasıl buluyorsun? O kadar kötü değil.
Wait a minute, my laundry is done, I'll go hang out the washing.
- Bir dakika bekle, benim çamaşır tamam, çamaşırı asmaya gideceğim.