Biz onu ahıra taşıyacağız.
- We'll carry it to the barn.
Fırtına yüzünden yakındaki bir ahıra sığındık.
- We took refuge from the storm in a nearby barn.
Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.
- Tom has a barn door inside his apartment.
Ambarın arkasında saklanıyorum.
- I've been hiding behind the barn.
... and when our children's children look us in the eye and ask if we did all we ...
... eyes of those children in that school, you see that spark, ...