(adj ) having a name

listen to the pronunciation of (adj ) having a name
Englisch - Türkisch

Definition von (adj ) having a name im Englisch Türkisch wörterbuch

named
{f} adlandır

Fransa'nın Antoine Griezmann'ı turnuvanın oyuncusu olarak adlandırıldı. - France's Antoine Griezmann was named as the player of the tournament.

Kurban adlandırılmadı. - The victim hasn't been named.

named
adında

George adında bir adam bir otelde kalıyordu. - A man named George was staying at a hotel.

Slim adında bir adam o kazada öldürüldü. - A man named Slim was killed in that accident.

named
adlandırılan
named
{s} adlı

Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor. - Tom is apparently dating a girl named Mary.

Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım. - I met a tall man named Ken.

named
{s} denilen

Tom denilen birini hatırlamıyorum. - I don't remember anyone named Tom.

Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var. - There's a guy named Tom Jackson on death row.

Englisch - Englisch
named