He likes dancing, much more music.
- O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
Aoi's hobby is dancing.
- Aoi'nin hobisi dans etmektir.
No one did anything but dance.
- Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.
- Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
Tom doesn't have to dance with Mary unless he wants to.
- Tom istemediği sürece Mary ile dans etmek zorunda değildir.
No one did anything but dance.
- Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.
- Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
Tom doesn't have to dance with Mary unless he wants to.
- Tom istemediği sürece Mary ile dans etmek zorunda değildir.
Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.
- Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
I don't like the sun, I prefer the rain and dance under it.
- Ben güneşi sevmiyorum, yağmuru ve onun altında dans etmeyi seviyorum.