couteau

listen to the pronunciation of couteau
Fransızca - Türkçe
bıçak

Bu bıçak çok işimi gördü. - Ce couteau m'a beaucoup servi.

Bu bıçak iyi kesmiyor. - Ce couteau ne coupe pas bien.

[le] bıçak
arkadan vurmak
bicade
Fransızca - İngilizce
{n} knife, chopper, fleam
{n} knife

My knife has lost its edge. - Mon couteau ne tranche plus.

A strange man menaced her with a knife. - Un homme étrange l'a menacée d'un couteau.

razor clam
utility knife
knife-edge
İngilizce - İngilizce
A knife; a dagger