Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.
- Left-wing communism is an infantile disorder.
O, kazada sol bacağından yaralandı.
- He was injured in his left leg in the accident.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.
Süpermarketler şimdi kapalı, bu yüzden buzdolabında kalanlarla yetinmek zorunda kalacağız.
- The supermarkets are now closed, so we'll have to make do with what is left in the refrigerator.
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
- The tower leaned slightly to the left.
Sola dönerseniz, kiliseyi sağ tarafınızda bulursunuz.
- If you turn to the left, you will find the church on your right.
Amerikan araçlarda direksiyon sol taraftadır.
- The steering wheels on American cars are on the left side.
Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.
- Steering wheels of American cars are on the left side.
Sol elinde ne varsa bana göster.
- Show me what you have in your left hand.
O, sol eliyle yazı yazar.
- She writes with her left hand.
Soldaki figür resmin bütünlüğünü bozuyor.
- The figure on the left spoils the unity of the painting.
Soldaki düğmeye bastığına emin misin?
- Are you sure you pressed the button on the left?
Senin odan soldan birinci.
- Your room is the first one on the left.
Soldan beşinci adamı öp.
- Kiss the fifth man from the left.
Yemek artıklarıyla köpeğimi besledim.
- I fed the leftovers to my dog.
Sanırım fırında biraz artık pizzam var.
- I think I have some leftover pizza in the fridge.