bisküvi

listen to the pronunciation of bisküvi
Türkçe - İngilizce
biscuit

She crumbled a biscuit. - O bir bisküviyi parçaladı.

Biscuits can be frozen. - Bisküviler dondurulabilir.

cookie

Cookie is under the table. - Bisküvi masanın altındadır.

Please help yourself to the cookies. - Lütfen bisküvilere buyurun.

biscuit, cracker, cookie
cracker
cooky
biscuit, cookie, cooky
(Gıda) cookies

Please help yourself to the cookies. - Lütfen bisküvilere buyurun.

Would you like cookies with your tea? - Çayınızla bisküvi ister misiniz?

(Gıda) biscuits

We're baking biscuits. - Biz bisküvileri pişiriyoruz.

Biscuits can be frozen. - Bisküviler dondurulabilir.

(İnşaat) bisque
gevrek bir bisküvi
snap
kepekli bisküvi
(Gıda) bran biscuit
gevrek bisküvi
cracknel
küçük bisküvi
petit four
tuzlu bisküvi
soda cracker
zencefilli bisküvi
gingernut
zencefilli bisküvi
snap
Türkçe - Türkçe
bisküvi