Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
The calculator on the table is mine.
- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
She is a friend of mine.
- O benim bir arkadaşım.
Her house is in the neighborhood of mine.
- Onun evi benimkinin çevresindedir.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
She had a mole on her face.
- Onun yüzünde bir ben var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.