Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
- Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Onun doktora tezi İngilizce yazılmak zorunda.
- Her PhD thesis has to be written in English.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
- Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
Taslak elle yazılmıştı.
- The manuscript had been written out by hand.
Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
- The original was written as a school textbook.
I can speak Japanese fairly well, but I have no understanding whatsoever of written Japanese.
... Malcolm has recently written a new book ...
... I'm held liable for having written bad code. Or, if I program my software to find radio ...