Der Bankangestellter informiert über Kreditmöglichkeiten.
O eskiden bir banka memuruydu.
- She was formerly a bank clerk.
Bir banka memuru olarak makul bir maaş alır.
- He gets a reasonable salary as a bank clerk.
Tom bir yatırım bankacısı.
- Tom is an investment banker.
O yetenekli bir bankacı.
- He is an able banker.