Türkçe - İngilizce
bakkalım teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- bakkal
- grocer
Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
-Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
Tom decided that he would have to help Mary buy some groceries.
-Tom Mary'ye biraz bakkaliye malzemeleri satın alması için yardım etmek zorunda kalacağına karar verdi.
- bakkal
- {i} grocery
This grocery store only sells organic food.
-Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.
Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
-Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
- bakkal
- grocery store, grocery
- bakkal
- (kişi) grocer; (dükkân) grocer's, grocery, grocery shop, grocery store
- bakkal
- grocer, groceryman
- bakkal
- one who owns and operates a grocery store
- bakkal
- groceteria
- bakkal
- grocer's
I bought these biscuits at the grocer's.
-Bu bisküvileri bakkalda aldım.
- bakkal
- grocery; groceteria
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
bakkalım teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- BAKKAL
- (Osmanlı Dönemi) Sebzevât satıcı
- Bakkal
- (Osmanlı Dönemi) BEDDAL
- bakkal
- Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse: "Arkadaşlarımızdan Ethem de gitti, babası gibi bakkal oldu."- M. Ş. Esendal
- bakkal
- Bu gibi şeylerin satıldığı dükkân
- bakkal
- Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse
İlgili Terimler
bakkalım
Heceleme
bak·ka·lımResimler
Geçmiş
Favoriler