Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
- I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
We bake traditional bread.
- Wir backen traditionelles Brot.
They bake good cakes.
- Sie backen gute Kuchen.