Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- I borrowed the dictionary from my friend.
Sauna Finceden ödünç alınmış yaygın olarak kullanılan birkaç sözcükten biridir.
- Sauna is one of the few widely used words that have been borrowed from Finnish.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent him 500 dollars.
Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
- He spent all the money that his friend had lent him.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- I borrowed the dictionary from my friend.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilginç.
- The magazine which you lent me is very interesting.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent her 500 dollars.
bir şeyi ödünç vermek.
Tom Mary'den ona biraz para ödünç vermesini istedi.
- Tom wanted Mary to loan him some money.
Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Please loan me your dictionary.