He is an archeologist's assistant.
- Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır.
Archeologists have discovered that ancient Babylonian astronomers were able to predict the motion of Jupiter across the sky.
- Arkeologlar, eski Babil astronomlarının Jüpiter'in gökyüzündeki hareketlerini tahmin edebildiklerini keşfettiler.
My grandfather was an archaeologist.
- Büyükbabam bir arkeologtu.
The archaeologist is studying old Roman ruins.
- Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.