On iki yıl bir köpek için yaşlıdır.
- Zwölf Jahre ist alt für einen Hund.
Bir zamanlar oniki kızı olan bir kral vardı.
- Es war einmal ein König, der hatte zwölf Töchter.
O oniki yavrudan daha fazlasına sahip değil.
- She has no more than twelve cubs.
Bir zamanlar oniki kızı olan bir kral vardı.
- There was once upon a time a king who had twelve daughters.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- The students' lunch period is from twelve to one.
Eve ulaştığında saat zaten on ikiydi.
- It was already twelve when he reached home.
I was in the train for twelve hours.
- Ich habe zwölf Stunden im Zug verbracht.
My kid brother is twelve.
- Mein kleiner Bruder ist zwölf.