zollkontrolle

listen to the pronunciation of zollkontrolle
ألمانية - التركية
n {'tsolkontrolı} e gümrük denetimi
gümrük kontrolü
الإنجليزية - التركية

تعريف zollkontrolle في الإنجليزية التركية القاموس.

customs
gümrük

Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar. - The customs officials searched the whole ship.

Gümrük memurları kutuları inceledi. - The customs officials examined the boxes.

customs
gelenekler/gümrük
customs
{i} adetler

Tüm insanlar arkadaş olabilir, dilleri ve adetleri farklı olsa bile. - All people can become friends, even if their languages and customs are different.

Dünün ahlak bozuklukları yarının adetleridir. - Yesterday's vices are tomorrow's customs.

customs
{i} töreler

Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil. - They are not used to our customs yet.

customs
{i} gümrük dairesi
customs
{i} gelenekler

Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir. - Marriage customs differ by country.

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. - Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.

customs
gümrük vergisi
customs inspection
gümrük kontrolü
customs inspection
gümrük muayenesi
customs
{i} gümrük resmi
customs examination
gümrük muayenesi
customs examination
(Ticaret) gümrük yoklaması
customs examination
gümrük kontrolü