Tom and Mary are expecting visitors this evening.
- Tom ve Mary bu akşam ziyaretçi bekliyorlar.
We had unexpected visitors.
- Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
I haven't visited the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
During his stay in London, he is going to visit his cousin.
- Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.
Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel.
- San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Tom brings us gifts whenever he visits.
- Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
Visitors are welcome.
- Ziyaretçiler bekleniyor.
We had some visitors yesterday.
- Dün bazı ziyaretçilerimiz vardı.
How come you call on us so late at night?
- Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.