الإنجليزية - التركية
تعريف zersplittert في الإنجليزية التركية القاموس.
- fragmented
- (Biyoloji) parçalanmış
Meyve prese girmeden önce güzel parçalanmış olmalıdır.
-The fruit must be finely fragmented, before it can go into the press.
Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.
-The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
- dissipated
- maceracı
- dissipated
- {f} dağıt
- fragmented
- {f} parçala
Meyve prese girmeden önce güzel parçalanmış olmalıdır.
-The fruit must be finely fragmented, before it can go into the press.
Sabit disk parçalanmış gibi görünüyor.
-It looks like your hard disk is fragmented.
- dissipated
- {s} sefahat düşkünü
- dissipated
- harca/dağıl/dağıt
- dissipated
- {s} sefih
- dissipated
- {s} dağıtılmış
- dissipated
- {s} dağılmış
- dissipated
- {s} çarçur edilmiş
- dissipated
- {s} harcanmış
- dissipated
- {s} ayyaş
- dissipated
- {s} israf edilmiş
- fragmented
- parçalarına ayrılmış
- fragmented
- parçalarına ayrılma
- fragmented
- parçalanmış,v.parçala: adj.parçalanmış
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف zersplittert في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- balkanised
- dissipates
- dissipated
- fragmented
- balkanized
- gone splintersed
- splintered
- slivered
- shattered
- splits
- split
- Das Land war in viele Kleinstaaten zersplittert.
- The country was fragmented into many small states
- seine Kräfte zersplittert
- fritterred away one's energies
المصطلحات ذات الصلة
zersplittert
Resimler
السابق
المفضلات