yolculuğumuz

listen to the pronunciation of yolculuğumuz
التركية - الإنجليزية
Our journey
yolculuk
travelling

Travelling is easy these days. - Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.

I'm travelling alone. - Yalnız yolculuk ediyorum.

yolculuk
trip

A trip to America is out of the question. - Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.

A trip to America this summer is out of the question. - Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.

yolculuk
voyage

The long voyage was a trial for us. - Uzun yolculuk bizim için çok zahmetli geçti.

I wish you a pleasant voyage. - Sana hoş bir yolculuk diliyorum.

yolculuk
{i} journey

I made a long journey last year. - Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.

The journey has just begun. - Yolculuk henüz başladı.

yolculuk
travel

I'm travelling alone. - Yalnız yolculuk ediyorum.

Steve told me the tale of his travels. - Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.

yolculuk
trek
yolculuk
passage
yolculuk
(Havacılık) cruise

Congratulations! You just won a free cruise to the Bahamas! - Tebrik ederiz! Bahamalar'a ücretsiz yolculuk kazandınız!

yolculuk
excursion
yolculuk
expedition
yolculuk
run
yolculuk
{s} itinerary
yolculuk
travelling on
yolculuk
road trip
yolculuk
journeying
yolculuk
cruising
yolculuk
peregrination
yolculuk
journey, trip, voyage, expedition
yolculuk
headway
yolculuk
{i} wayfaring
التركية - التركية

تعريف yolculuğumuz في التركية التركية القاموس.

Yolculuk
(Osmanlı Dönemi) SEFER
Yolculuk
yol

Gemiyle yolculuk yapmayı severim. - Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.

Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum. - Gemiyle yolculuk yapmayı severim.

Yolculuk
(Osmanlı Dönemi) SEYR
Yolculuk
seyahat
yolculuk
Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat: "Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk."- F. N. Çamlıbel
yolculuk
Bu gidiş gelişte geçen süre
yolculuk
Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat
yolculuk
Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
yolculuk
Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme: "Yolculukla ilgili işlemleri tamamlarken, koltuğuna oturtmuştuk onu."- N. Cumalı
الإنجليزية - التركية

تعريف yolculuğumuz في الإنجليزية التركية القاموس.

yolculuk
seyahat
yolculuk
gezinti