He settled down in his armchair to listen to the music.
 - O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.
Tom refused to settle down.
 - Tom yerleşmeyi reddetti.
Tom refused to settle down.
 - Tom yerleşmeyi reddetti.
Tom is ready to settle down and start a family.
 - Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
They settled in Canada.
 - Onlar Kanada'ya yerleştiler.
He settled down in his armchair to listen to the music.
 - O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.
They decided to settle in a suburb of London.
 - Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
They are planning to settle in New Zealand.
 - Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.
A factory is not suitable for a residential district.
 - Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
This is residential property.
 - Burası yerleşim bölgesidir.