التركية - الإنجليزية
تعريف yayalar في التركية الإنجليزية القاموس.
- Pedestrians
- yaya
- pedestrian
Yesterday a pedestrian was run over by a truck at this pedestrian crossing.
-Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
The bus driver didn't see the pedestrian.
-Otobüs şoförü yayayı görmedi.
- yaya
- walker
Tom is a fast walker.
-Tom hızlı bir yayadır.
- yaya
- footpaths
- yaya
- walker on
- yaya
- (a) pedestrian
- yaya
- pedestrian, walker; on foot
- yaya
- (going somewhere) on foot
- yaya
- on foot
Do you go to school on foot?
-Okula yaya gider misin?
It takes you an hour to go to the station on foot.
-İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
- yaya
- afoot
- yaya
- (someone) who goes on foot
- yaya
- footer
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yayalar في التركية التركية القاموس.
- YAYA
- Yürüyerek giden kimse: "Yaya gözüyle at, bekâr gözüyle kız alma."- Atasözü
- YAYA
- Yürüyerek, yayan: "Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun."- B. Felek
- Yaya
- (Osmanlı Dönemi) PİYADE
- Yaya
- racil
- Yaya
- piyade
- yaya
- Yürüyerek giden
- yaya
- Yürüyerek, yayan
- yaya
- Yürüyerek giden (kimse)
المصطلحات ذات الصلة
yayalar
الواصلة
ya·ya·larResimler
السابق
المفضلات