yardım eden

listen to the pronunciation of yardım eden
التركية - الإنجليزية
conducive
concomitant
{i} contributing
adjuvant
yardım eden, yardımcı
help, help
yardım eden ülke
aid giving nation
yardım et
{f} helping

I was attracted to the idea of helping others and getting money. - Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself. - Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

yardım et
{f} aid

They came to our aid at once. - Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.

I expect him to come to our aid. - Onun bize yardım etmeye gelmesini istiyorum.

yardım et
{f} help

Give help to anyone who needs it. - Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.

Yesterday I helped my father. - Dün babama yardım ettim.

yardım et
{f} succor
yardım et
help&
yardım et
conduce to
yardım et
{f} assist

They came to our assistance. - Onlar bize yardım etmek için geldiler.

She assisted her brother with his homework. - Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.

yardım et
tide over
yardım et
{f} succour
yardım et
conduce
gizlice ev işlerine yardım eden peri
brownie
yardım et
tideover
yardım talep edilen devlet ülkesine yardım talep eden devlet ajanının sızması
(Hukuk) infiltration by agents of the requesting state in the territory of the requested state
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MUAZID
(Osmanlı Dönemi) inâyetkâr