Tom wants to compete again.
- Tom tekrar yarışmak istiyor.
Do you seriously want to race me?
- Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
Tom dropped out of the competition.
- Tom yarışmadan ayrıldı.
Congratulations on coming first in the competition.
- Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
Many students took part in the contest.
- Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
The contestant made two false starts.
- Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
- Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
This soccer match is full of energetic and splendid competition.
- Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır.
John represented his class in the swimming match.
- John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
- Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
The athletic meet was put off until next week.
- Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
- Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
What did the racing driver say?
- Otomobil yarışçısı ne dedi?
Boats were racing last night.
- Tekneler dün gece yarışıyorlardı.
Tom won the fishing tournament.
- Balık avı yarışmasını Tom kazandı.
Tom started racing at the age of thirteen.
- Tom on üç yaşında yarışmaya başladı.
I'm looking forward to competing.
- Ben yarışmayı dört gözle bekliyorum.
I love competing with Tom.
- Tom'la yarışmayı seviyorum.
Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
- Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
She was strong enough to run a 10-mile race.
- 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.