It's about to rain; bring in the clothes.
- Yağmur yağmak üzere; giysileri getir.
It has been raining since Sunday.
- Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
I'll stay if it rains.
- Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
- Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
We stayed at home because it was raining.
- Yağmur yağdığı için evde kaldık.
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.