Dan ve Linda bir partiye katılmak için plaja gittiler.
 - Dan and Linda went to the beach to attend a party.
Eve geri gitmek istemiyorum. Bir partiye katılmak istiyorum.
 - I don't want to go back home. I want to party.
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
 - Who was at the party beside Jack and Mary?
Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
 - The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
 - To our surprise, Tom came to our party with Mary.
Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.
 - He suggested I go with him to the party.
O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti.
 - He thanked the host for the very enjoyable party.
Onun partisi gerçekten eğlenceliydi.
 - Her party was really fun.
Partiye davet edilmedik.
 - We were not invited to the party.
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
 - I asked twenty people to my party but not all of them came.
I can't possibly be a party to that kind of reckless behaviour.