Lütfen postamı bu adrese gönderin.
 - Please forward my mail to this address.
Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
 - I forwarded the schedule you sent me to Tom.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
 - Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Tom ileriye doğru bir adım attı.
 - Tom took a step forward.
Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz.
 - If you put your best foot forward, you will succeed.
Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.
 - The old man leaned forward and asked his wife with a soft voice.
Forvet oyuncusu gol attı.
 - The forward kicked a goal.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
 - This is a big step forward.