Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
- We should not resort to arms to settle international disputes.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Silah ihracatına izin verilmedi.
- The export of arms was not allowed.
Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.
- Americans have the right to bear arms.
... once were once banned and are no longer banned. I know that you signed an assault weapons ...
... But I also share your belief that weapons that were designed for soldiers in war theaters ...