verwandten

listen to the pronunciation of verwandten
ألمانية - التركية
soy sop
الإنجليزية - التركية

تعريف verwandten في الإنجليزية التركية القاموس.

related
bağlantılı
related
{s} ilişkin

Gerçekten ilişkiniz var mı? - Are you guys really related?

related
ilgili

Bilgisayarlarla ilgili iş yaparım. - I do work related to computers.

Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir. - The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.

related
ilişkili

İster inan ister inanma şeftali ve badem ilişkilidir. - Believe it or not, peaches and almonds are related.

Galce, Kornişce ve Bretonca'nın hepsi yakından ilişkilidir. - Welsh, Cornish and Breton are all closely related.

related
alâkası olan
related
{s} (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden
relations
alışveriş
relations
{i} aile

Ailesi onun onunla olan ilişkisi onaylamadı. - Her parents didn't approve of her relationship with him.

Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı. - Sami had a good relationship with his family.

related
{f} ilişki kur

Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun? - How are you related to Tom?

relations
akrabalar
relations
karşılıklı ilişki
related
{s} akraba

İki adam akraba değildi. - The two men were not related.

Tom Mary ile akrabadır. - Tom is related to Mary.

related
{s} bağlı

Kimlik yere bağlıdır. - The identity is related to the place.

related
hikaye edilmiş
related
relate bağdaştır/anlat
related
akraba olan
relations
(isim) aile