Tom ülkesine ihanet etti.
- Tom hat sein Land verraten.
Bu rapor, onun ihanetini doğruluyor.
- This report confirms his betrayal.
Bu bir aşk ve ihanet hikayesi.
- This is a story of love and betrayal.
O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
- He was banished to an island for high treason.
O, vatana ihanet suçundan bir adaya sürgün edildi.
- He was exiled to an island for the crime of high treason.