Avcılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a hunting license?
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in national parks.
Avlanmaya gitmeliydim.
- I should've gone hunting.
O, ormanda avlanmaya gitti.
- He went hunting in the woods.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in this area.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
- Tom spent the night in an old hunting shack.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
- Tom spent the night in an old hunting shack.
The Pilgrims came to America, fleeing religious persecution.
- Die Pilger kamen nach Amerika, um religiöser Verfolgung zu entfliehen.
Stop the persecution!
- Stoppt die Verfolgung!