There exists an enormous difference between the two theories.
 - İki teori arasında çok büyük bir fark vardır.
Compulsory military service exists in Turkey.
 - Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
We have little money available for the research.
 - Araştırma için mevcut az paramız var.
Is there a tour guide available?
 - Müsait bir tur rehberi var mı?
There is a clock on the wall.
 - Duvarda bir saat var.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
 - İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
Tom lost all his belongings.
 - Tom tüm varlıklarını kaybetti.
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
 - Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Do you have time to help me?
 - Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?
Sami left all of his possessions behind.
 - Sami bütün varlıklarını geride bıraktı.
Compulsory military service exists in Turkey.
 - Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
Do you believe that God exists?
 - Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?
Tom is having an existential crisis.
 - Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
 - Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
There are few bookstores in this area.
 - Bu bölgede çok az kitapçı var.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
 - İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
There is a clock on the wall.
 - Duvarda bir saat var.
There is a church at the back of my house.
 - Evimin arkasında bir kilise var.
Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!
 - İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!
How did you get in? Do you have a key?
 - İçeri nasıl girdin? Anahtarın var mı?
I have a right to be in there.
 - Orada olmaya hakkım var.
There's somebody in there.
 - Orada içeride biri var.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
 - Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
Excuse me, is there a toilet nearby?
 - Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı?
h bir kukla değişkendir.
 - h is a dummy variable.
Fiyatlar değişken, o yüzden dükkân dükkân dolaşın.
 - The prices are variable, so shop around.