Tom was brutally murdered on October 20, 2013.
 - Tom 20 Ekim 2013'te vahşice öldürüldü.
Tom was found brutally murdered.
 - Tom vahşice öldürüldü.
A savage tribe lived there in those days.
 - O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.
The savage life is so simple, and our societies are such complex machinery!
 - Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!
Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
 - Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
She dreamt about wild jaguars.
 - Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
Those dogs aren't as ferocious as they look.
 - Bu köpekler göründükleri kadar vahşi değil.
A tiger is a very ferocious kind of animal.
 - Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
Farm cats are usually feral or semi-feral.
 - Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
A feral farm cat bit Tom's hand.
 - Bir vahşi çiftlik kedisi Tom'un elini ısırdı.
They call themselves civilized, but they're just as savage as those they call barbarians.
 - Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.
They are much more savage than those they call barbarians.
 - Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.
Yabani hayvanlar ormanda yaşar.
 - Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.