Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
 - True friendship is priceless.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
 - My best friend is a book.
Arkadaşım Korece çalışıyor.
 - My friend studies Korean.
Süngerbob ve Patrick arkadaştır.
 - Spongebob and Patrick are friends.
Onun birçok tanıdıklar ancak birkaç arkadaşı var.
 - He has many acquaintances but few friends.
Japonların tanıdıklarına karşı çok cana yakın oldukları ve tanımadıklarına çok ilgisiz oldukları söyleniyor.
 - It is said that the Japanese are very friendly to those that they know, and very indifferent to those they don't.
Adanın sakinleri cana yakındır.
 - The inhabitants of the island are friendly.
Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
 - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.
 - Your father's friends aren't his only supporters.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
 - I was aided by a dear friend.
Arkadaşım, genellikle çalışmalarıyla oğluma yardımcı olur.
 - My friend usually helps my son with his studies.
Ben bu işi bir arkadaşa yardımcı olmak için yapıyorum.
 - I'm doing this job to help a friend.
You’d better watch it, friend.