الإنجليزية - التركية
تعريف type-of-fruit في الإنجليزية التركية القاموس.
- pear
- {i} armut
O sadece 1 değil, 3 armut yedi.
-He didn't just eat 1 pear, but 3.
Bizim Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyorlar.
-The pears we eat in Japan look almost like apples.
- persimmon
- (isim) Hurma, cennet hurması
- persimmon
- (Botanik, Bitkibilim) persimon
- pear
- kertme
- persimmon
- trabzonhurmas
- persimmon
- hurma
Bitişik komşunun misafiri çok hurma yiyen bir misafirdir.
-The next-door neighbour's guest is a guest who eats lots of persimmons.
Komşularımın çoğunun hurma ağaçları var.
-Many of my neighbors have persimmon trees.
- persimmon
- (Bilgisayar) Cennet meyvesi
- pear
- (isim) armut
- pear
- Pyrus communis
- persimmon
- Trabzon hurması
- persimmon
- trabzonhurma
- persimmon
- (isim) trabzon hurması
- persimmon
- {i} trabzonhurması, japonhurması
- persimmon
- Japon inciri