O iki kere düşünmezdi.
 - He wouldn't have thought twice.
Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
 - Tom shot Mary twice in the leg.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
 - He is twice as old as I.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
 - Your room is twice the size of mine.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
 - German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
 - I've climbed Mt. Fuji twice.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
 - The plane circled the airport twice after taking off.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
 - I've climbed Mt. Fuji twice.