tuşla

listen to the pronunciation of tuşla
التركية - الإنجليزية

تعريف tuşla في التركية الإنجليزية القاموس.

tuş
button

This is the zoom button. - Bu yakınlaştırma tuşu.

Tom leaned out the window of his car and pressed the button on the intercom at the gate. - Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.

tuş
{i} key

They moved up and down the keys. - Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.

The keys of the piano are yellow due to age. - Piyanonun tuşları yaşı nedeniyle sararmış.

tuş
key (of a piano, typewriter, etc.)
tuş
touch
tuş
fall
tuş
push button
tuş
touche
tuşlamak
dial
tuş
wrestling fall
tuş
touch (in painting a picture)
tuş
fencing touch, touché
tuş
digital
tuş
knob
tuşlamak
(Bilgisayar) type
tuşlamak
enter
tuş
keyboard

This keyboard is missing several keys. - Bu klavyenin birkaç tuşu eksik.

Your keyboard needs replacing. - Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.

tuş
key; touch
tuşlamak
to enter
tuşlamak
type into
التركية - التركية

تعريف tuşla في التركية التركية القاموس.

tuş
Yağlı boya ressamlığında fırçadaki boyanın tuvale sürülüş biçimi
tuş
Piyano, org gibi müzik aletlerinde veya daktilo, hesap makinesi gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı: "Piyanonun tuşlarından, kemanın tellerinden uçan sesler, insana, insan olmanın mutluluğunu tattırır."- Y. Z. Ortaç
tuş
Fırçanın tuval üzerinde sağa sola, aşağı yukarı hareket ettirmeden bıraktığı boya
tuş
Haldun Taner'in bir öykü kitabı
tuş
Piyano, org gibi müzik aletlerinde veya daktilo, hesap makinesi gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı
tuş
Güreşte oyun sırasında iki omzun aynı anda yere değmesiyle oluşan yenilgi
tuş
Eskrimde kılıcın ucunun karşı oyuncunun göğüs ve karın bölgesini koruyan özel giysinin bir bölümüne değmesi
tuş
Oyun sırasında iki omzun aynı anda yere değmesiyle oluşan yenilgi
tuşlamak
Tuşa getirmek, tuşla yenmek
tuşlamak
Daktilo, hesap makinesi, telefon gibi makinelerde tuşlara basmak