troubled, irritated by something unwanted or unliked; vexed

listen to the pronunciation of troubled, irritated by something unwanted or unliked; vexed
الإنجليزية - التركية

تعريف troubled, irritated by something unwanted or unliked; vexed في الإنجليزية التركية القاموس.

annoyed
{s} kızgın

Tom kendisine kızgın görünüyordu. - Tom seems to be annoyed with himself.

Tom biraz kızgın görünüyordu. - Tom looked a little annoyed.

annoyed
{s} rahatsız olmuş

Tom'un yüzünde rahatsız olmuş bir görünüm vardı. - Tom had an annoyed look on his face.

Yan taraftaki insanlar dün gece çok gürültü yaptığımız için bizden rahatsız olmuştu. - The people next door were annoyed with us for making so much noise last night.

annoyed
içerlemek
annoyed
sinirlendi

O unutkan oldu, bu onu şiddetle sinirlendirdi. - He became forgetful, which annoyed him intensely.

O her zaman oraya geç geldiği için sinirlendi. - He's annoyed because she always gets there late.

annoyed
sinirlen

O unutkan oldu, bu onu şiddetle sinirlendirdi. - He became forgetful, which annoyed him intensely.

Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti. - The child annoyed her with questions.

annoyed
{s} sinirlenmiş

Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti. - Tom was visibly annoyed.

Tom son derece sinirlenmişti. - Tom was extremely annoyed.

الإنجليزية - الإنجليزية
annoyed