Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
- Travelling is easy these days.
Yalnız yolculuk ediyorum.
- I'm travelling alone.
Zengin olsam zamanımı seyahat ederek geçiririm.
- If I were rich, I'd pass my time in travelling.
Dünyayı seyahat etmekten hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
- It seems you enjoy travelling the world.
O yalnız seyahat etmekten korkuyordu.
- She was afraid of travelling alone.
Seyahat etmeyi gerçekten severim.
- I really like travelling.
Babam seyahat etmeye alışkın.
- My father is used to travelling.
Yalnız seyahat ediyorum.
- I'm travelling alone.
O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
- He likes travelling abroad by air.