Sami, sorunlarından uzaklaşmak ve serser olmak istiyordu.
 - Sami wanted to walk away from his problems and become a drifter.
Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.
 - All she could do was watch him walk away.
Tom'un uzaklaşmasına izin verme.
 - Don't let Tom walk away.
Company lawyers told him to walk away from the deal.