الإنجليزية - التركية
تعريف to unite with or in في الإنجليزية التركية القاموس.
- colleague
- mesai arkadaşı
- colleague
- {i} iş arkadaşı
Bu Tom, iş arkadaşım.
-This is Tom, my colleague.
O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
-His colleagues gave him a present when he retired.
- colleague
- görevdaş
- colleague
- (Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
- colleague
- meslektaş
Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
-My colleagues welcomed me very warmly.
Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.
-The colleague whose husband is French has left for Paris.
- colleague
- arkadaş
Git ve iş arkadaşımla konuş.
-Go and speak to my colleague.
Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.
-Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.
- colleague
- görevdeş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to unite with or in في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} colleague
to unite with or in
الواصلة
to u·nite with or inالتركية النطق
tı yunayt wîdh ır înالنطق
/tə ˈyo͞oˌnīt wəᴛʜ ər ən/ /tə ˈjuːˌnaɪt wɪð ɜr ɪn/
Resimler
السابق
المفضلات